Yürüsek ya bir akşam üstü yıldızların gökyüzünü aydınlattığı bir matem sabahına..
Saçlarını savursaydin ya rüzgarın ahenkli sersem tavrına..
Ellerin ile dokunu verseydin ya hüznümün çöl fırtınasindaki sessizliğine..
Kuşların özgürlüğünü, suyun berraklığını, gökyüzünün maviligini, tren istasyonlarını, boş kaldırılmış kadehleri,Kör kaldırımları, sıkılmadan yanıp sönen sokak lambalarındaki ağırlı sözcükleri anlatabilseysim ya sana ..
İyiyim ben hep aynı şeyler işte..

2 Mayıs 2018 Çarşamba
27 Nisan 2018 Cuma
Nisan yağmurunun adını hatırlatmani.. Gökyüzünden düşen cemre misali gülümsemendeki inatlasmayi.. Yeni çıkan şarkıların en hüzünlü tarafını.. Kokusuna hasret olduğumuz toprağın fidanla yeşermesini.. Yazılacak onca şeye rağmen gözlerindeki ağrılı harflerin tadına varmak belkide ellerin ile bütünleşmek.. Bütün yeryüzünde sevgiyi sana tutsak birakmaktir..
22 Nisan 2018 Pazar
Yaramaz çocukluğumun ilk pedal cevirislerinde fark ettim rüzgara ters düşmeyi..
Fırtına o denli sersemlestirmisti ki, hâkimiyetini kaybettim iki tekerleğin askıda kalmış hayallerimi..
Dizlerimin kanamasında acımıyordu canim bilâkis belkide acıdan haz alırcasına bi daha deneme şansı yakaladım rüzgarla savaşmayı..
Hayallerimin peşinden koşmak ne denli bir sözcük ise kelimelere haps oluşumun mana taşıması ve bisikletimin rüzgarla toz bulut misali hüzünlerini taşırmasina eş değer aslında..
Fırtına o denli sersemlestirmisti ki, hâkimiyetini kaybettim iki tekerleğin askıda kalmış hayallerimi..
Dizlerimin kanamasında acımıyordu canim bilâkis belkide acıdan haz alırcasına bi daha deneme şansı yakaladım rüzgarla savaşmayı..
Hayallerimin peşinden koşmak ne denli bir sözcük ise kelimelere haps oluşumun mana taşıması ve bisikletimin rüzgarla toz bulut misali hüzünlerini taşırmasina eş değer aslında..
29 Mart 2018 Perşembe
SONRA..
Belkide yıllar sonra hiç gitmediğin bir yerde hiç tatmadığın bi yemeğin kokusu hiç dokunayacagin bi ten.. Ağacın meyvesi değil gülün dikeninden bahsedecekler sana.. Aldırma olur mu ?
Yeryüzü o kadar anlamsiz gelmiş olacak ki sana duraksayacaksin.. düşünme olur mu ?
Gözlerin bin dalip bir dökecek yaş .. Ağlama olur mu ?
Rüzgar saçlarını bir yönden diğer yöne savuracak.. Toplama o saçlarını olur mu ?
Gökyüzü karacak, bilirim karanlığı sevmezsin sen aydınliklar içinde büyüdün bunuda bilirim.. Güneş den değil ay'ı da koynunda sakla .. Sen müptelası olmuş yamaçlardaki karı bile eritmeye hüküm sürmüşsün.. Dağdaki son gülleri soldurma olur mu ? Umud .. Sadece SONRAlarin bittiği yerden başlar..
Belkide yıllar sonra hiç gitmediğin bir yerde hiç tatmadığın bi yemeğin kokusu hiç dokunayacagin bi ten.. Ağacın meyvesi değil gülün dikeninden bahsedecekler sana.. Aldırma olur mu ?
Yeryüzü o kadar anlamsiz gelmiş olacak ki sana duraksayacaksin.. düşünme olur mu ?
Gözlerin bin dalip bir dökecek yaş .. Ağlama olur mu ?
Rüzgar saçlarını bir yönden diğer yöne savuracak.. Toplama o saçlarını olur mu ?
Gökyüzü karacak, bilirim karanlığı sevmezsin sen aydınliklar içinde büyüdün bunuda bilirim.. Güneş den değil ay'ı da koynunda sakla .. Sen müptelası olmuş yamaçlardaki karı bile eritmeye hüküm sürmüşsün.. Dağdaki son gülleri soldurma olur mu ? Umud .. Sadece SONRAlarin bittiği yerden başlar..
28 Şubat 2018 Çarşamba
Şiirlerin bile tadi eskisine nazaran yokluğunu aratmadı..
Yeryüzü artik gökyüzünün berraklığını yaksitmamakta..
Gözlerin bir ceylanın kalbi gibi sessiz kafiyesiz kalmakta..
Sevmeyi, anlatmakta çaresizlik içinde çırpınıp duran kuşlar..
Küskün bile kalmak acıya tuz basmak desek bile nafile..
Sen .. Diye başlardı cümlelerim şimdi ise noktasini bile unutuyorum hüzünlü yağmurlarda, ayazında sabahin acımasızlığın bi ahın..
Ceketimin düğmelerini iliklemiyorum artık saygizilik değil bilâkis sevgiyi içime alırcasına beklemekteyim..
Beklemek belkide odunlu sobanın yanında uyuklayıp soğuk havanın kapının eşiğinde içimi ürpermesiyle son bulmak..
Yeryüzü artik gökyüzünün berraklığını yaksitmamakta..
Gözlerin bir ceylanın kalbi gibi sessiz kafiyesiz kalmakta..
Sevmeyi, anlatmakta çaresizlik içinde çırpınıp duran kuşlar..
Küskün bile kalmak acıya tuz basmak desek bile nafile..
Sen .. Diye başlardı cümlelerim şimdi ise noktasini bile unutuyorum hüzünlü yağmurlarda, ayazında sabahin acımasızlığın bi ahın..
Ceketimin düğmelerini iliklemiyorum artık saygizilik değil bilâkis sevgiyi içime alırcasına beklemekteyim..
Beklemek belkide odunlu sobanın yanında uyuklayıp soğuk havanın kapının eşiğinde içimi ürpermesiyle son bulmak..
Gözlerim bulutlu aksamlardan kalma, siyahi bile ayırt etmekte zorlanmaktayim..
İlkbaharı beklercesine yagmur olup yagmaktayim, sonbahar olup yaprak dökmekteyim..
Kentimin yıkık tarafı beyaz örtü ile bürünmekte Üşümekte bile zorlanmaktayim..
İnsanlar şair gibi konuşanı sevmezler, şiir gibi yalan söyleyeni ezberinde tutarlar..
İlkbaharı beklercesine yagmur olup yagmaktayim, sonbahar olup yaprak dökmekteyim..
Kentimin yıkık tarafı beyaz örtü ile bürünmekte Üşümekte bile zorlanmaktayim..
İnsanlar şair gibi konuşanı sevmezler, şiir gibi yalan söyleyeni ezberinde tutarlar..
4 Ocak 2018 Perşembe
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)